Bilecik Belediye Başkanı Mustafa Sadık Kaya, “Ben gördüm ki, gerçek anlamda belediye hizmetleri bir kenara bırakılmış, başka şeylerle uğraşılmış. Bunları gördüm, eksiklikleri gördüm. Daha iyisi olması lazımdı, daha iyisinin var olması lazımdı.” dedi.
Kaya, kentteki bir davet salonunda düzenlediği basın toplantısında, Bileciklilerden belediye adına özür dilediğini söyledi.
Gerçek belediye hizmetlerinin yapılmadığını ifade eden Kaya, şöyle devam etti:
“Gerçek belediye hizmetleri nedir? Vatandaşımı çamursuz yolda yürütmektir. Vatandaşımın su arızalarını gidermektir. Kazılan yerleri tamir etmektir. Yani, vatandaşımızın rahatlığı ne olacaksa onu yapmaktır. Ben gördüm ki, gerçek anlamda belediye hizmetleri bir kenara bırakılmış, başka şeylerle uğraşılmış. Bu kısa zamanda ne yapmaya çalışıyorum? Bilecik’in gerçek anlamda eksiği olan belediye hizmetlerini yapmaya çalışıyorum. 31 Mart’a kadar da yapmaya devam edeceğim.”
Mustafa Sadık Kaya, ıslah edilmeyen dere yatağı nedeniyle neredeyse civardaki evleri su basacağını fakat belediyenin bölgeyi bırakıp gittiğini dile getirdi.
Kentteki bazı kaldırımların yanlış konumlandırıldığını kaydeden Kaya, “Izgara niçin lazım? Su taşkınını önlemek için lazım. Arkadaş, bunu sen nasıl yapıyorsun? Bu nasıl bir mimarlık? Caminin oradaki merdivenleri görüyorsunuz. Allah aşkına bir bakın. Ben, ‘harika bir mühendislik’ diyorum. Gerçek anlamda merdivenler öyle mi olur? Ne yaptık biz? Orasını taşla kapatıyoruz, yeniden merdivenleri. Belki de bitti, bilmiyorum.” diye konuştu.
Kaya, ildeki üniversite öğrencileri için dolmuş ücretinin 13 lira olmasını istediklerini fakat tekliflerinin kabul edilmediğini aktardı.
Yeni yapılacak toplantının ardından ücret skalasının kendilerine geleceğini belirten Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şahsi görüşüm, ‘her şey kendileri’ değil de, ‘her şey Bilecik için’ diyebilirsek, gerçek anlamda söylüyorum, Bilecik çok büyük yerlere gelir. Böyle denmemiş, hep ‘ben’ denmiş. ‘Biz’ denmemiş. Ben de diyorum ki, ‘biz yapacağız bu işi ama 31 Mart’a kadar.’ Bunları gördüm, eksiklikleri gördüm. Daha iyisi olması lazımdı, daha iyisinin var olması lazımdı. Personel sayısını zaten söylememe gerek yok. Sadece Kayı’dan alınan 572 kişi. Bana diyor ki, ’10 eleman aldınız.’ Tamam, aldık. Niçin aldık? Soruyor musun neden aldığımı? Kendi aldığı 572’yi söylemiyor. Benim aldığım 10 işçiyi soruyor. ya hu, senin elemanların rapor alıp gidiyor. Rapor alıp gittiğin yerde ben bu hizmetleri yerine getirmek zorundayım.”