Sarıyer’de Santa Maria Kilisesi’ne güpegündüz iki kişi tarafından saldırı düzenlendi!
Saldırıda bir Türk vatandaşı hayatını kaybetti!
Bayburt’lu Tuncer Cihan, kuzeni Murat Cihan’ın ifadesine göre yüzde 80 raporluydu, kiliseyi gezmek istediği için gitmişti!
Cemaat bağlantısı falan yoktu!
Katiller önce kiliseye girmesine müsaade ettikleri Cihan’a önce kabzayla vuruyor, sonrasında katlediyordu!
Saldırı haberini ajanslar geçer geçmez, milletin kafasında “saldırıyı IŞİD mi yoksa radikal dinci bir örgüt mü yaptı” diye geçmeye başlamıştı!
Pat, yayın yasağı getirildi hemen!
Akıllara IŞİD’in gelmesinde ne gelsin?
Saldıran 12 gün önce Yeniçağ’da Fatih Savuk’un yayınladığı ve anında erişim yasağı getirilen haberde geri gönderme merkezinde bulunan, birçoğu IŞİD olmak üzere terör örgütleriyle bağlantıları bulunan 94 yabancının geri gönderme merkezinden salındığını belgeleriyle haberleştirmişti!
Santa Maria Kilisesi’ne gerçekleştirilen saldırı sonrası aralarında Tacikistan, Rusya ve Türkiye vatandaşı 51 kişinin gözaltına alındığı, 23’ünün sınır dışı edilmek üzere geri gönderme merkezine teslim edildiği açıklandı!
Bu arkadaşların da 94 yabancıya yapıldığı gibi 1 yıl orada tutulduktan sonra belki imza karşılığı belki de sabit ikametgah şartıyla salınmayacağının garantisi var mı?
Onlar arasındaÖzbek, Rus, İran, Tacikistan, Lübnan ve Çin uyruklular bulunuyordu!
Demek ki geri gönderme merkezine göndermek çözüm değil!
Direkt yurt dışına postalamak gerekiyor!
Bir şekilde orada tutulan yabancılar bir süre sonra salınabiliyor demek ki!
Dönelim Sarıyer’deki saldırıya!
Saldırıyla ilgili çok ilginç detaylar var!
Kilisenin Rahibi Anton Bulai ise saldırı sonrası yaptığı açıklamada, “Bu da çok ilginç çünkü bizim kapı çok rahat bir şekilde kapanıyor. O gün kapanmıyordu” ifadelerini kullandı.
Gerçekten çok ilginç normalde kapanan kilise kapısı, o gün kapanmıyormuş!
Tam da saldırının olacağı gün, kapının bozulacağı tutmuştu!
Belli ki saldırı günler, aylar önceden planlandı!
Polonya’dan 2022’de getirilen aracı kullanıyordu saldırganlar, ilk defa trafiğe çıkıyorlardı!
Saldırıyı gerçekleştirirken iki silah da tutukluk yapıyor!
CNN’de bahsedilene göre, IŞİD’in birinci sınıf ölüm timi saldırganlar!
Ölüm timi denilen şahıslar yalnızca iki silahla saldırıyı gerçekleştiriyor?
Saldırı sonrası kaçarken silah parçalarını da Belgrad Ormanı’na atıyorlar!
Saldırı esnasında Polonya Başkonsolosu ve ailesi de ayinin yapıldığı kilise de!
Bu da “hedef acaba Polonya Başkonsolosu muydu?” sorusunu akıllara getiriyor!
Bu konuda Ali Yerlikaya, “Hedef Başkonsolos olsa, saldırganlar niye Tuncer Cihan’a önce silahın kabzasıyla vurup, sonra silahla öldürüyor?” diye soruyor!
Olayda dikkat çekici bir detay da kilisenin kapısında beklemesi gereken polis memurlarının devriyede olması!
Güvenlik ihmali olduğu kesin!
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya polislerin görevinin kapıda durmak değil, 100 metrelik bir alandan sorumlu olduklarını belirtti bu hususta!
Saldırganların uzun süre gözlem yaptığı kesin!
Ancak profesyonel denilen saldırganların yalnızca iki silahla saldırıyı düzenlemeleri ise, en dikkat çekici detay!
Vahim noktası ise 94 IŞİD’linin salınması haberinin üzerinden daha iki hafta geçmeden bu saldırının gerçekleşmesi ve bu kapsamda gözaltına alınan isimlerin terör bağlantılı isimlerin salındığı geri gönderme merkezine gönderilmesi!
Tekrar soralım, bu isimlerin de yarın öbür gün salınmayacağının garantisi var mı?