Kurtulmuş’tan İsrail’e Gazze tepkisi: Bütün dünya bu zulmü sadece seyretmektedir
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, dünyanın büyük bir çatışmanın eşiğinde olduğunu belirterek, “Böyle bir ortamda, Balkanlar’da muhtemel bütün gerilimlerin karşılıklı diyaloglarla azaltılması, bunun için de istikrar sağlayacak dostluk ilişkilerinin kuvvetlendirilmesi şarttır” dedi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Meclis’te Karadağ Meclis Başkanı Andrija Mandic ve beraberindeki heyet ile bir araya geldi. Kurtulmuş, Türkiye ile Karadağ arasında tarihi bir gönül köprüsü olduğunu söyleyerek, “Diplomatik ilişkilerimizin bu yıl 140’ıncı yıl dönümünü kutlayacağız. Ayrıca Türkiye’de yaklaşık 250 bine yakın Karadağ kökenli kardeşimiz, vatandaşımız vardır. Bu vatandaşlarımızın da Türkiye ile Karadağ arasındaki bu mesafeyi kısalaştırdığını, yakınlaştırdığını ve iyi bir gönül köprüsü oluşturduğunu görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Balkanlar ile ilgili birinci önceliklerinin, güven ve istikrarın tesis edilmesi ve korunması olduğunu belirten Kurtulmuş, “Bir tarafta Karadeniz’deki artan gerilim, özellikle Rusya- Ukrayna Savaşı’nın uzun bir süredir büyük insani kayıplarla birlikte devam ediyor olması ve savaşın 2 ülkenin dışına da yayılma potansiyelini taşıması. Ayrıca Kafkaslar’da Doğu Akdeniz’de ve en son İsrail’in Gazze’ye yapmış olduğu açık saldırı ile katliam boyutlarını aşan, artık soykırım boyutlarına varan insani trajedi ile hem bölgemizin hem de dünyanın büyük bir çatışmanın eşiğinde olduğunu maalesef üzülerek takip ediyoruz. Özellikle böyle bir ortamda Balkanlar’da muhtemel bütün gerilimlerin karşılıklı diyaloglarla azaltılması, bunun için de istikrar sağlayacak dostluk ilişkilerinin kuvvetlendirilmesi şarttır” diye konuştu.
‘BU BİR SAVAŞ DEĞİLDİR’
Kurtulmuş, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları ile ilgili şöyle konuştu:
“Bu bir savaş falan değildir. Savaş hukukunun uygulandığı bir karşılıklı çatışmanın çok ötesindedir. Bir devlet ve o devleti destekleyen bazı güçlerin, ülkelerden aldığı destekle, güçle, bir halka karşı kadın, çocuk, yaşlı, genç herkesi soykırıma tabi tuttukları süreçteyiz. Şu ana kadar tespit edilebilen yaklaşık 17 bine yakın insan öldürülmüştür. Bunların yüzde 70’inden fazlası kadın ve çocuktur. Ayrıca yıkıntıların altında kalan ve kayıp olan 6 binin üzerinde insan olduğunu biliyoruz. Muazzam bir trajedidir. Bu rakam, aslında 2 yılda Rusya- Ukrayna Savaşı’nda öldürülen insanların sayısından daha fazla bir rakamdır. Bu insanların daracık bir alana sıkıştırılmış evleri, caddeleri, sokakları, okulları, hastaneleri, her şeyi yok edilmiş olan yaklaşık 2 milyon 300 bin kişilik bir nüfustan bahsediyoruz. Bu insanların içecek temiz suları, temel tıbbi gereksinimleri, gıda maddeleri, elektrikleri, yakıtları hiçbir şeyleri yoktur. Ne yazık ki bütün dünya bu gaddarlığı, bu zulmü sadece seyretmektedir. Bu anlamda dünyada hükümetler duyarsız kalsa da halkları sokaklara, meydanlara, caddelere çıkarak masum ve mazlum Filistin halkının yanında yer aldığını ifade eden çok büyük gösteriler yapması, Batı ülkeleri başta olmak üzere bütün ülkelerde bu gösterilerin devam etmesi insanlık adına umut vericidir. Ayrıca Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin BM Genel Kurulu’nu kendi yetkisini kullanarak göreve çağırmasının, insanlık adına son haykırışlardan, son çığlıklardan biri olarak görülmesi gerekir.”
‘BM ARTIK FONKSİYONU OLMAYAN KURULUŞTAN İBARET’
Olumlu gelişmelere rağmen, sonuç alınamamasının arkasında iki temel neden gördüklerini aktaran Kurtulmuş, “Bunlardan birisi, bu meseleyi önleyecek uluslararası bir mekanizmanın mevcut olmamasıdır. Yani BM’nin artık hiçbir fonksiyonu olmayan tarihin tozlu raflarında kalmış olan bir kuruluştan ibaret olmasıdır. İkinci önemli mesele de başta ABD olmak üzere bazı Batılı ülkelerin koşulsuz bir şekilde bu katliama destek vermesidir. Hatta İsrail Siyonist yönetimi uluslararası alanda sıkıştığını anlayınca artık son bir kart ortaya koyuyor. ‘Biz bu savaşta Batı medeniyeti adına savaşıyoruz’ diyerek sadece İsrail Filistin arasındaki bir savaş olmanın ötesinde bölgesel ve küresel bir savaşa döndürmek istediklerini açıkça ifade ediyorlar. Kanaatimiz ve temennimiz odur ki sonunda insanlık cephesi kazanacak. Haktan, hukuktan, adaletten, vicdandan ve insanlıktan yana olan küresel ses, bu zulmü yenmeyi başaracaktır. Netanyahu ve ekibi de işlemiş oldukları insanlık suçlarının hesabını Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde mutlaka verecek, yargılanacak ve hüküm giyeceklerdir” ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş, Karadağ ile Türkiye arasında özellikle Balkanlar’daki istikrarın sürdürülmesi için karşılıklı iyi ilişkilerin daha da geliştirilmesi gerektiğini belirterek, “İlişkilerimizi her alanda daha da ileriye götürebilmek potansiyeline sahibiz. Şu anda Türkiye; TİKA vasıtasıyla, Yunus Emre Enstitüsü vasıtasıyla Karadağ’da faaliyetlerini sürdürüyor. İki ülke arasındaki parlamenter diploması bakımından da ilişkilerimizi arttıracağımız ümit ediyorum” dedi.
‘TÜRKİYE’NİN DÜŞÜNCELERİNİ ÖNCELİK SAYIYORUZ’
Karadağ Meclis Başkanı Andrija Mandic de “Balkanlar’da küçük bir ülke olmamıza rağmen Türkiye ile olan ilişkilerimizde çok önem arz ediyoruz. Türkiye’den gelecek bütün açıklamaları, düşünceleri öncelik sayıyoruz. Türkiye ile çok önemli ilişkilerimiz var ve bu ilişkileri geliştirmeye devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.